İslam dünyası toplumları, sorgulayıcı-eleştirel bir tarih bilincine yabancı oldukları için, mitolojik unsurlarla bütünleşen bir gelenek oluşturdular, batıni bir gelenek yoluyla bütünüyle düşünçesizleştirildiler, büyük sürüler haline getirildiler. Büyük kitleler düşüncesizleştirildikleri için, şeyhlerin/üstadların/din meczuplarının, mehdilik iddiasındaki egomanyakların vb. mülkü haline getirildiler. ****************************** İşte islam aleminin ve bütün insanlığın bakması gereken açı… Asıl olan. vakanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir. http://www.iktibasdergisi.com/tarihe-bilinc-yoluyla-hakim-olabiliriz/#comment-62496
Bütün proplem bakış açısından kaynaklanıyor. Müslüman olmayanlar eşyadaki özelliklerden yola çıkarak bu ilerlemeyi sürdürmekteler.(Fakat bilincinde değiller) Müslümanlarda başlarındaki lider ve alim kişiler tarafından kuşatıldığından ilerleyemiyor donduruluyorlar. Halbuki insanlık adına bazı kişilerin şu açıdan bakmaları gerekir ve bütün olaylar doğru biçimde çözümlenir. http://www.iktibasdergisi.com/varolussal-hesaplasmalar/#comment-62601
Bir şeyin değer sayılabilmesi eşyanın tabiatına uygunluğu, insan fıtratına yatkınlığı ve ifade ettiği anlamın değer belirleme yetkisini değerli olmasının gereği ortaya koyabilme yetkisine sahibiyetine borçlu bulunduğu bir değerle ölçülür. Değer belirleme yetkisine haiz bir yüce varlığın belirlediği değerler gerçek, eskimez, aşınmaz ve yıpranmaz değerler olarak insanlar arasında tedavül eder. Ne var ki insanlar zaman zaman böylesi değerlerin dahi değerini bilmezlik göstererek ihmalleri sonucu değersizleştirebilmişlerdir. Bu durum değer sayılan şeyin değerli olmadığı anlamını hiçbir zaman taşımaz. Lakin belki bir zaman değer olarak kullanımı ihmal edilmiş olabilir. Eninde sonunda bu tür değerler insanların sahiplenme gereği duyduğu, geri dönüp gelmesi gereken gerçekler olarak karşısına çıkar ve yine hayat vericiliği ile insanlığın beynindeki tartışılmaz yerini alır. ******************************************* Özetle demek istiyoruz ki değerler gerçekliklerini, tealluk ettikleri şeyin tabiatına, insan fıtratına uygunlukları ile gösterirler. ********************************* Yeter ki İslâmî Değerler yeterince anlaşılıp, hayata geçirilsin ki gerçek değer oluşları veya değer oluşlarındaki gerçeklik anlaşılabilsin ve yaşanarak görülebilsin. Bunu gerçekleştirmek ise öncelikle Müslümanım diyenlere düşmektedir. ********************************* Değerler tabiatlarıyla bizatihi yüksektirler; insanların yüksek veya düşük demesiyle değil. İnsan değerlendirmeleri değişken olduğu halde gerçek değerler hiçbir zaman ve mekanda değişken değildirler. *************************************** Son asrın teknolojisine göre ictihad yapılmış değerler ölçüsü birimi. http://www.iktibasdergisi.com/yukselen-ya-da-dusen-degerler/#comment-62623
İslam’ın vakıası ise dünya hayatının öncesi ve sonrası ile olan alakası demektir. Bu da cennet ve cehennem demek olduğu gibi insanın yaratıcısına nasıl ibadet etmesi gerektiği de demektir. Binaenaleyh İslam, kabul edilebilir herhangi bir tarife göre kuşkusuz kendisine din mefhumunun intibak ettiği bir dindir. Ancak İslam, ibadet mefhumunu genelleştirir. Dolayısıyla insanın hayattaki tüm işlerini vahiy yoluyla öğrendiğimiz şeri hükümlere göre düzenlemesini zorunlu kılar. Zira İslam, sadece insanın ruhi yönünün düzenlenmesi demek değildir. Bilakis aynı zamanda insanın yeryüzündeki hayatının, yani muamelatların, evlilik işlerinin, toplumsal ilişkilerin ve benzerlerinin düzenlenmesi de demektir. İnsanın işlerinin belirli bir görüşe göre belirli kaidelere uygun olarak düzenlenmesi ise kendisine “İdeoloji” kelimesinin ıtlak edildiği şeydir. Binaenaleyh İslam, kabul edilebilir herhangi bir tarife göre kuşkusuz kendisine ideoloji mefhumunun intibak ettiği bir ideolojidir. Bundan dolayı İslam’ın bir din ve ideoloji olduğunu kabul etmek kaçınılmazdır. http://www.hilafet.com/html/bynlr/2010/0207.html http://www.iktibasdergisi.com/yapisal-varolussal-butunluk/#comment-62712
Biz Müslümanlar, zor ve kor günler yaşıyoruz. Çünkü biz sadece kâfirlerin değil, Müslümanların da İslâm’a davet edilmelerinin zarurete dönüştüğü bir çağın sakinleriyiz. ************************ Bu gün insanların çoğu niye yaşadığını bilmiyor. Müslümanların çoğuda, Müslüman mı değil mi onuda bilmiyor. http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-celik/bu-dunyasi-olmayan-dinin-oteki-dunyasi-olur-mu-16135.html
İslami bilinç ve sorumluluk duygusu, Müslümanların ulusaşırı ve zamanaşırı perspektiflere sahip olmalarını gerektirir. Dar ufuklu bakış açıları, dar görüşlü ilgiler, kaygılar, ideolojik kesinlikler, hizip-cemaat-mezhep kesinlikleri, etnik kesinlikler gibi dogmatik kesinlikler, ölümcül bağımlılıklara neden oldukları gibi, bugün toplumlarımızda yaşandığı üzere, kolektif bilinçsizliklere, kolektif akılsızlıklara da neden olabilir. Statükoya bağımlılık, zamanı ve tarihi doğru anlamamıza engel teşkil eder. Statükoyla bütünleşen, analitik bir tarih perspektifine sahip olmayan toplumlar-kültürler, hayati sorular sormazlar, soramazlar. Eski düşünce kalıpları, özeleştiri yapma ihtiyacı duymaz. Bizler bugün Müslümanlar olarak, tarihimizin, medeniyetimizin duygusal hikayesini anlatıyoruz, eleştirel/gerçek hikayesini değil. Bu nedenledir ki, büyük bilinç yoksunluğu sebebiyle büyük farkındalıkları temsil etmediği için, büyük tanıklıklar yapma iradesini gösteremediği için, dini hayatımız bir Amerikan projesine bütün imkanlarıyla hizmet edebiliyor. Bugün, karşı karşıya bulunduğumuz toplumsal/tarihsel olaylarla ilgili olarak, neden-sonuç ilişkileri üzerinde sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek için, tarihle derinlikli bir yüzleşmeye cesaret edebilmeli, ortak İslami geleceğimizi şekillendirebilmek için ortak bilgi-kültür-bilinç üzerinde kapsamlı yoğunlaşmalara cesaret edebilmeliyiz. Büyük düşünebilmek için, uzak geçmişi ve uzak geleceği birlikte yorumlamak gerekir. Geleneği herhangi bir şekilde sorgulamaya tabi tutmaksızın sürdürmekte ısrar eden toplumlar/kültürler, hiç bir değişimi gerçekleştiremezler. http://www.iktibasdergisi.com/olumcul-bagimliliklar-ve-basiret-tutulmalari/
Tüm Müslümanların Hilâfet’in kurulması için çalışmalarının farziyetinin delili Kitap, Sünnet ve Sahabelerin İcmaıdır. http://islamdevleti.info/kitaplar/Islam_Sahsiyeti_Cilt_2/03.htm
Çağımız insanın dimağına hitap etmek gerçekten zor. Fikir… Eski iki ya da daha fazla bilginin, yeni bir birleşimle bir araya gelmesi… Fikri silerek değil fikirle karşılık ver. Silmek acizlerin işidir. ÇAĞRI...Üstün Akıl,Para,Silah sahiplerine duyurulur. https://t.co/Bebov5f3wR
#sesimiduyinsanlık TARİHE YÖN VERENLERE DUYURULUR. NİSA 34 KADINI DÖVÜN MÜ DİYOR? Doğru Bildiğimiz Yanlışlar. FETRET DEVRİ.KAOS. Bu, bir dönemin sonu olacak. Ve aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı… ÇÖZÜM NEME LAZIM CILARA DUYURULUR. https://t.co/KbBihXXAOR https://t.co/j1lHnTfboC
Bu kuralı.formulü,Kişiler bilinçli yada bilinçsiz kullanmaktalar
YanıtlaSilMüslüman oldğunu söyleyenlerin ezici çoğunluğu da dağil.
İslam dünyası toplumları, sorgulayıcı-eleştirel bir tarih bilincine yabancı oldukları için, mitolojik unsurlarla bütünleşen bir gelenek oluşturdular, batıni bir gelenek yoluyla bütünüyle düşünçesizleştirildiler, büyük sürüler haline getirildiler. Büyük kitleler düşüncesizleştirildikleri için, şeyhlerin/üstadların/din meczuplarının, mehdilik iddiasındaki egomanyakların vb. mülkü haline getirildiler.
YanıtlaSil******************************
İşte islam aleminin ve bütün insanlığın bakması gereken açı…
Asıl olan. vakanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
http://www.iktibasdergisi.com/tarihe-bilinc-yoluyla-hakim-olabiliriz/#comment-62496
Bütün proplem bakış açısından kaynaklanıyor.
YanıtlaSilMüslüman olmayanlar eşyadaki özelliklerden yola çıkarak bu ilerlemeyi sürdürmekteler.(Fakat bilincinde değiller)
Müslümanlarda başlarındaki lider ve alim kişiler tarafından kuşatıldığından ilerleyemiyor donduruluyorlar.
Halbuki insanlık adına bazı kişilerin şu açıdan bakmaları gerekir ve bütün olaylar doğru biçimde çözümlenir.
http://www.iktibasdergisi.com/varolussal-hesaplasmalar/#comment-62601
Bir şeyin değer sayılabilmesi eşyanın tabiatına uygunluğu, insan fıtratına yatkınlığı ve ifade ettiği anlamın değer belirleme yetkisini değerli olmasının gereği ortaya koyabilme yetkisine sahibiyetine borçlu bulunduğu bir değerle ölçülür.
YanıtlaSilDeğer belirleme yetkisine haiz bir yüce varlığın belirlediği değerler gerçek, eskimez, aşınmaz ve yıpranmaz değerler olarak insanlar arasında tedavül eder. Ne var ki insanlar zaman zaman böylesi değerlerin dahi değerini bilmezlik göstererek ihmalleri sonucu değersizleştirebilmişlerdir. Bu durum değer sayılan şeyin değerli olmadığı anlamını hiçbir zaman taşımaz. Lakin belki bir zaman değer olarak kullanımı ihmal edilmiş olabilir. Eninde sonunda bu tür değerler insanların sahiplenme gereği duyduğu, geri dönüp gelmesi gereken gerçekler olarak karşısına çıkar ve yine hayat vericiliği ile insanlığın beynindeki tartışılmaz yerini alır.
*******************************************
Özetle demek istiyoruz ki değerler gerçekliklerini, tealluk ettikleri şeyin tabiatına, insan fıtratına uygunlukları ile gösterirler.
*********************************
Yeter ki İslâmî Değerler yeterince anlaşılıp, hayata geçirilsin ki gerçek değer oluşları veya değer oluşlarındaki gerçeklik anlaşılabilsin ve yaşanarak görülebilsin. Bunu gerçekleştirmek ise öncelikle Müslümanım diyenlere düşmektedir.
*********************************
Değerler tabiatlarıyla bizatihi yüksektirler; insanların yüksek veya düşük demesiyle değil. İnsan değerlendirmeleri değişken olduğu halde gerçek değerler hiçbir zaman ve mekanda değişken değildirler.
***************************************
Son asrın teknolojisine göre ictihad yapılmış değerler ölçüsü birimi.
http://www.iktibasdergisi.com/yukselen-ya-da-dusen-degerler/#comment-62623
BİR İNSANIN BU DÜNYAYA GELİŞ GAYESİ İÇİN TAKİP…
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.566/posts/168583020216508
İslam’ın vakıası ise dünya hayatının öncesi ve sonrası ile olan alakası demektir. Bu da cennet ve cehennem demek olduğu gibi insanın yaratıcısına nasıl ibadet etmesi gerektiği de demektir. Binaenaleyh İslam, kabul edilebilir herhangi bir tarife göre kuşkusuz kendisine din mefhumunun intibak ettiği bir dindir. Ancak İslam, ibadet mefhumunu genelleştirir. Dolayısıyla insanın hayattaki tüm işlerini vahiy yoluyla öğrendiğimiz şeri hükümlere göre düzenlemesini zorunlu kılar. Zira İslam, sadece insanın ruhi yönünün düzenlenmesi demek değildir. Bilakis aynı zamanda insanın yeryüzündeki hayatının, yani muamelatların, evlilik işlerinin, toplumsal ilişkilerin ve benzerlerinin düzenlenmesi de demektir. İnsanın işlerinin belirli bir görüşe göre belirli kaidelere uygun olarak düzenlenmesi ise kendisine “İdeoloji” kelimesinin ıtlak edildiği şeydir. Binaenaleyh İslam, kabul edilebilir herhangi bir tarife göre kuşkusuz kendisine ideoloji mefhumunun intibak ettiği bir ideolojidir.
YanıtlaSilBundan dolayı İslam’ın bir din ve ideoloji olduğunu kabul etmek kaçınılmazdır.
http://www.hilafet.com/html/bynlr/2010/0207.html
http://www.iktibasdergisi.com/yapisal-varolussal-butunluk/#comment-62712
Biz Müslümanlar, zor ve kor günler yaşıyoruz. Çünkü biz sadece kâfirlerin değil, Müslümanların da İslâm’a davet edilmelerinin zarurete dönüştüğü bir çağın sakinleriyiz.
YanıtlaSil************************
Bu gün insanların çoğu niye yaşadığını bilmiyor.
Müslümanların çoğuda, Müslüman mı değil mi onuda bilmiyor.
http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-celik/bu-dunyasi-olmayan-dinin-oteki-dunyasi-olur-mu-16135.html
İslami bilinç ve sorumluluk duygusu, Müslümanların ulusaşırı ve zamanaşırı perspektiflere sahip olmalarını gerektirir. Dar ufuklu bakış açıları, dar görüşlü ilgiler, kaygılar, ideolojik kesinlikler, hizip-cemaat-mezhep kesinlikleri, etnik kesinlikler gibi dogmatik kesinlikler, ölümcül bağımlılıklara neden oldukları gibi, bugün toplumlarımızda yaşandığı üzere, kolektif bilinçsizliklere, kolektif akılsızlıklara da neden olabilir. Statükoya bağımlılık, zamanı ve tarihi doğru anlamamıza engel teşkil eder. Statükoyla bütünleşen, analitik bir tarih perspektifine sahip olmayan toplumlar-kültürler, hayati sorular sormazlar, soramazlar. Eski düşünce kalıpları, özeleştiri yapma ihtiyacı duymaz. Bizler bugün Müslümanlar olarak, tarihimizin, medeniyetimizin duygusal hikayesini anlatıyoruz, eleştirel/gerçek hikayesini değil. Bu nedenledir ki, büyük bilinç yoksunluğu sebebiyle büyük farkındalıkları temsil etmediği için, büyük tanıklıklar yapma iradesini gösteremediği için, dini hayatımız bir Amerikan projesine bütün imkanlarıyla hizmet edebiliyor. Bugün, karşı karşıya bulunduğumuz toplumsal/tarihsel olaylarla ilgili olarak, neden-sonuç ilişkileri üzerinde sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek için, tarihle derinlikli bir yüzleşmeye cesaret edebilmeli, ortak İslami geleceğimizi şekillendirebilmek için ortak bilgi-kültür-bilinç üzerinde kapsamlı yoğunlaşmalara cesaret edebilmeliyiz. Büyük düşünebilmek için, uzak geçmişi ve uzak geleceği birlikte yorumlamak gerekir. Geleneği herhangi bir şekilde sorgulamaya tabi tutmaksızın sürdürmekte ısrar eden toplumlar/kültürler, hiç bir değişimi gerçekleştiremezler.
YanıtlaSilhttp://www.iktibasdergisi.com/olumcul-bagimliliklar-ve-basiret-tutulmalari/
Tüm Müslümanların Hilâfet’in kurulması için çalışmalarının farziyetinin delili Kitap, Sünnet ve Sahabelerin İcmaıdır.
YanıtlaSilhttp://islamdevleti.info/kitaplar/Islam_Sahsiyeti_Cilt_2/03.htm
Çağımız insanın dimağına hitap etmek gerçekten zor.
YanıtlaSilFikir… Eski iki ya da daha fazla bilginin, yeni bir birleşimle bir araya gelmesi…
Fikri silerek değil fikirle karşılık ver.
Silmek acizlerin işidir.
ÇAĞRI...Üstün Akıl,Para,Silah sahiplerine duyurulur.
https://t.co/Bebov5f3wR
#sesimiduyinsanlık
YanıtlaSilTARİHE YÖN VERENLERE DUYURULUR.
NİSA 34 KADINI DÖVÜN MÜ DİYOR?
Doğru Bildiğimiz Yanlışlar.
FETRET DEVRİ.KAOS.
Bu, bir dönemin sonu olacak. Ve aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı…
ÇÖZÜM
NEME LAZIM CILARA DUYURULUR.
https://t.co/KbBihXXAOR https://t.co/j1lHnTfboC