18 Mayıs 2016 Çarşamba

Bu Kitab: «Bizden önceki iki topluluğa kitap indirildi bizim onlarınkinden haberimiz yok» dememeniz, 157 — Veya: «Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk» demekten sakınmanız için indirildi. İşte; size Rabbinizden apaçık bir hüccet, bir hidayet bir rahmet gelmiştir. Artık Allah’ın âyetlerini yalan sayandan, onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, yaman bir azap ile cezalandıracağız.»

oldukları takdirde Allah’ın rahmetini bekliyebileceklerini belirtiyordu. Buradaki ifade ise aynı tarzda olup şeri mevzuları arzederken varid olmaktadır.

Gerçek odur ki bu mübarek kitap gelmekle sizin mazeretiniz düşmüş, hüccetiniz batıl olmuştur. O kitap size herşeyi açıklamaktadır. Bundan sonra artık başka hiçbir kaynağa ihtiyaç hissetmiycceksiniz. Yaşayışınızda başkalarının hükmüne muhtaç olacağınız, noktaları üstü kapalı geçmemiştir:

156 Bu Kitab: «Bizden önceki iki topluluğa kitap indirildi bizim onlarınkinden haberimiz yok» dememeniz,

157 — Veya: «Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru
yolda olurduk» demekten sakınmanız için indirildi. İşte; size Rabbinizden apaçık bir hüccet, bir hidayet bir rahmet gelmiştir. Artık Allah’ın âyetlerini yalan sayandan, onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, yaman bir azap ile cezalandıracağız.»

Allah’ü Taâlâ her millete kendi lisanları ile bir resul göndermeyi irade buyurdu. Nihayet en son Peygamberi bütün insanlara elçi olarak yolladı. O, Allah tarafından insanlara gönderilen peygamberlerin sonuncusudur. Bunun için de bütün insanlığın elçisi olmuştur. Bu noktada Hak Taâlâ, Arap’ların ileri sürdükleri delilleri kesip atıyor. Onların: «Gerek Musa, gerekse İsa
peygamberin kendi kavimlerine gönderilmiş olmalarından dolayı biz onların kitabını öğrenmekden uzak bulunuyoruz. Bir bilgimiz yok ki öğrenelim. Şayet bize de kendi dilimizle yazılı bir kitap inseydi, bizi korkutup hitap etseydi, biz ehli kitapdan daha doğru yolda olurduk» diyerek hüccet ileri sürmelerini reddediyor. İşte onlara da bir kitap gelmiş, her ne kadar bütün insanlık için peygamber olarak gönderilmişse de kendi aralarından bir peygamber yollanmış ve o peygamberi tasdik eden açık bir kitap gelmiştir. Bu kitapda bulunan gerçekler asla karışıklılığa ve kapalılığa yer bırakmaksızın hakikatleri açıklar. Ve bu kitap onları bulundukları dalâletten kurtarıp hidayete sevkeder. Bu kitap onlar için dünya ve Ahirette rahmete vesiledir. Durum böyle olunca Allah’ın ayetlerini yalanlayan, felaha vc sulha çağıran bu gerçeklerden, yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Gerek kendi nefsini, gerekse insanları bu ulu hayırdan engelliyen kimseden daha büyük zalim kim olabilir? Cahiliyet tasavvurları ve hükümleri ile yer yüzünde bozgunculuk yapanlardan daha zalim kim olabilir? Bu gerçeklerden yüzçeviren kimsenin tabiatlarında bir musibet vardır ki bu onları gerçekleri görmekden alıkoymaktadır. Devenin ayağında bulunan bir musibet gibi ki onu yere yıkar ve ayakda dikilmesine engel olur. Aslında bu kişiler tıpkı ayakda durmakdan ve doğruca yürümekden kaçınan hasta develer gibi gerçeği bulmaktan ve gerçek istikamette yürümekten kaçınmaktadırlar. Dolayısyla azapların en kötüsünü hak etmektedirler:

Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü yaman bir azap ile cezalandıracağız»...

Kur’an-ı Mübîn öyle bir ifade kullanıyor ki lâfız itibariyle bu ifade konuşulan kelimeyi hissi bir halde manevî bir hale doiıdııı ü yor ve ifadenin aslı insan hissinde uygun bir yer işgal nliH

Meselâ burada kullanılan ( ü■*-*>. ) kelimesi devenin biı 1 m i 11<l< münasebetiyle doğru dikelip yürüyemeyerek yan çizme:.inilen nlinmiştir. Bir başka ibarede kullanılan (••*»- _ƒ»-*!.) ifadesi de yine de venin bir hastalığa tutularak boynunu kolayca ha reli el el II remi meşinden alınmıştır. Bir başka âyeti kerîme kullanılan ( K * ) deve nin zehirli bir otlakda otlayıp karnının şişmesi, sonra yeıe yığiln rak ölmesinden alınmıştır. Bunun pekçok örneği vaı dır Km "> 1 Kerîm’de.

Âyeti kerîme tehdidinde bir adım daha ilerliyor, İm I.dala ı ı dik etmek için mucize ve harika talep edenlerin işleğini udi dı yor. Buna benzer bir tehdid de sûrenin baş kısımlarında lllkadl gerçeklerin yalanlanması ile ilgili konuda söz edilirken gerııdığl Burada tekrar edilen tehdid Allah’ın şeriatına bağlanmak ve ııiuı uymaktan yüz çevirmek mevzuu ile alâkalıdır. Sûrenin baş lıııal lannda varid olan tehdid şu ifadelerle yer alıyordu:

«Ona bir melek inseydi ya derler. Şayet melek indirseydilı mesele biterdi. Sonra da kendilerine bakılmazdı.» Burada İse ,o

ifade varid olmaktadır,

15K — Oıılııı kendilerine meleklerin j'elıııcsini mi yoksa ICaI»

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder