30 Mayıs 2016 Pazartesi

Evet, Âraf ehli, cenettekilere bakarak selâm verirler. Yaşayışlarına imrenerek birlikte olabilmeyi arzu ederler. Bir ara gözleri — istemiyerek de olsa —- cehennemdekilere ilişir, amellerinin kendilerini oraya sürüklemesinden korkarak Allah’a sığınırlar:

lar. Belki de bunları tanıtan, dünyada iken büyüklenerek etrafa burun kıvırdıklarından ötürü burunlarının üzerine kondurulan bir işarettir. Nitekim Sure-i Kalemde: «Onun havada olan burnunu ya-kında yere sürteceğiz.» buyurulmuştur.

Evet, Âraf ehli, cenettekilere bakarak selâm verirler. Yaşayışlarına imrenerek birlikte olabilmeyi arzu ederler. Bir ara gözleri — istemiyerek de olsa —- cehennemdekilere ilişir, amellerinin kendilerini oraya sürüklemesinden korkarak Allah’a sığınırlar:

«Perde ve burçlar (Âraf) üzerinde her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır.

Cennetliklere: Size selâm olsun derler. Bunlar henüz girmeyen fakat cenneti uman kimselerdir. Gözleri cehennemlikler yönüne çevrilince Rabbimiz bizi zalimlerle beraber bulundurma! derler.»

Sonra yüzlerinden günahkârların büyükleri oldukları anlaşılan şahıslara dönerler ve azarlayarak: «Burçlarda olanlar, simalarından tanıdıkları adamlar: Topluluğunuz ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi.» derler.

İşte siz cehennemdesiniz. Ne kalabalık oluşunuz, ne de büyüklük taslamanız size fayda sağlamadı derler.

Sonra bunlara, dünyadayken mü’minler hakkındaki düşündüklerini ve söylediklerini hatırlatırlar. Çünkü onlar mü’minlerin doğru yolda olmadıklarını, İlâhî rahmete eremiyeceklerini söylerlerdi.

«Kendilerini Allah’ın rahmetine erdiremeyeceğine yemin ettikleriniz bunlar mıydı?» Nerde olduklarını şimdi gözlerinizle görünüz ve kendilerine söylenenleri kulaklarınızla duyunuz :

«Cennete girin, size korku yoktur, sîzler mahzun da olacak değilsiniz.»

*

**

BÖLÜM... BÖLÜM...

Nihayet cehennem istikametinden gelen yalvarış dolu bir seda duyuyoruz:

50 — Cehennem yaranı cennet ehline: «Bize hirıız su veya Allah’ın size verdiği rızıktan gönderin» diye seslenirler.

Öte yandan bunlara verilen hüzün veriri ma cevabı de işitiyoruz.
«Onlar da: Doğrusu Allah kâfirlere ikisini de haram etmiş der

lor.»

51 — Dinlerini eğlence, oyuncak edinip dünya hayatına ıılıla-ıııın (o kâfirler) bu güne kavuşacaklarını nasıl unutmuş, âyetlerimizi nasıl bilerek inkâr etmişlerse...

Daha sonra beşeriyet bütünüyle susmuş, mülkün ve son kuru rın sahibi olan Rab Teâlâ azametiyle konuşmaya başlamıştır «Biz de bu gün onları unuturuz.»

52 — And olsun, Biz onlara öyle bir Kitab getirdik ki, İmali edecek herhangi bir millete hidayet ve rahmet olmak için onu taın bir ilim üzere uzun uzun açıkladık.

53 — Kitabın haber verdiklerinin neticesinden başka biışey mi bekliyorlar? Sonuç gelip çattığı gün, önceleri onu unutmuş olaıılaı, "Kabilimizin peygamberleri şüphesiz bize gerçeği getirmişti, şimdi bize şefaat edecek var mı ki şefaat etsin, yahut geriye çevrllarl» t* işlediklerimizin başka türlüsünü işlesek» derler. Doğrusu kcıuld« ıl ne yazık ettiler. Uydurdukları şeyler de onları bırakarak kaybolup

fitti...

Birbirini takip eden sahneler bu bölümde bazan iiiü:..jiI»« <l< • ¡h lirken hazan da kaybolur. Kimi zaman dünyayı anlatır, klıııl /¡mı m kendilerine kitap geldiği halde âyetleri inkâr ederek karşılımın' "I biri günü unuttuklarından dolayı cehennemde azalı göreııleıln hail "I aksettirir. Halbuki Allah onlara her konuda yeterince bilgi '1 1

niş ve her şeyi açık açık anlatmıştı. Ama bunlar bu bilgileri bok •’Mİler. Kendi arzu ve vehimlerine uydular. Sahnede, lıa/aıı bunla •'ut dünyadaki tutumları aksettirilir. Dünyada iken bunlara İkazda hıllınulurak kötü akıbete maruz kalacaklarının bildirildiği, bılmt hat şeye rağmen sonucu vurdumduymazlıkla bekledikleri nıılal ıhı V«' bekledikleri sonuç bu sahnede gerçekten vukua gelmişi İr

Ihı bölümün sahnelerinde yer alan mucizevî olayları ancak mu

i/e olan hu Kitab gösterebilirdi.

Mıı bölümün canlı sahnelerinden biri burada biterken haşlan ga a uygun olan ve ahenk temin eden öteki bölüm başlıyor. Ve laı

ada kıyamet gününün sahneleri hatırlatılarak İlâhî âyetlerin ve pevglmıherlorin yalanlanmasından vc Kur’un’daki ihtarların gerçek h “¡rengi kıyamet günü hakkında ihmullikten kaçınılması istenlym

1 yorum:

  1. Evet, Âraf ehli, cenettekilere bakarak selâm verirler. Yaşayışlarına imrenerek birlikte olabilmeyi arzu ederler. Bir ara gözleri — istemiyerek de olsa —- cehennemdekilere ilişir, amellerinin kendilerini oraya sürüklemesinden korkarak Allah’a sığınırlar:

    «Perde ve burçlar (Âraf) üzerinde her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır.

    Cennetliklere: Size selâm olsun derler. Bunlar henüz girmeyen fakat cenneti uman kimselerdir. Gözleri cehennemlikler yönüne çevrilince Rabbimiz bizi zalimlerle beraber bulundurma! derler.»
    http://namenstr8bredahollanda.blogspot.nl/2017/01/cennet-garanti-belgesi.html

    YanıtlaSil