Aslında bunların yaptıkları dinî duyguları kökten yok eden, uydurma din tüccarlarının yaptıklarının aynısıdır. Halbuki İslâm, bizzat mabed bekçisi ve kâhin adı altında dinî duyguları istismar eden kimselerin varlığını kabul etmez ve ona yer vermez:

İslâmî olmayan cahiliyyet kalıplarına boşaltıp orada harcamaktadırlar. Bu ise oyunların en çirkini, tuzakların en kötüsüdür.

Sonra bir takım dinî hamasete sahip atılgan kişiler çıkıyor, bütün varlıklarıyla gerçek İslâm’ın saçakları bile olmayan basit ve gülünç meselelere karşı koymak için harcıyor. Halbuki putperest cahiliyyet sisteminin ağırlıklarını, Allah’ın ülûhiyet ve saltanatını kökten gasbeden küfür nizamı onu hiç de ilgilendirmiyor. İşte bu ahmakça gayretler içinde bulundukları putperest cahiliyyet nizamını İslâm damgası vurmaya ve müslüman rengi vermeye çalışıyorlar. Zimmen çok tehlikeli olan aşağılık bir metoda baş vurarak içinde yaşadıkları nizamın esas itibariyle dinî gerçeklere uygun olduğunu ileri sürüyorlar. Hatta bu gayretkeşlerden bir kısmı bütün çalışmalarını bu cahiliyyet nizamında yer eden ve İslâm’a uymayan basit meseleleri tesbit edip nizamın kuvvetlendirilmesi ve o basit meselelerden temizlenmesi için sarfetmektedirler. Aslında bunların yaptıkları dinî duyguları kökten yok eden, uydurma din tüccarlarının yaptıklarının aynısıdır. Halbuki İslâm, bizzat mabed bekçisi ve kâhin adı altında dinî duyguları istismar eden kimselerin varlığını kabul etmez ve ona yer vermez:

138 — «“Bu davarlar ve ekinleri dilediğimizden başkasının yemesi yasaktır; bir kısım develerin sırtlarına yük vurmak da haramdır" derler. Diğer bazı hayvanları da Allah’ın ismini anmadan boğazlarlar. Bütün bunları Allah’a iftira ederek yaparlar. Allah, yaptıkları iftiralara karşı onları cezalandıracaktır.»...

İbni Cerîr-i Taberî diyor ki: «Allah’ü Taâlâ’nın bu haberi o cahil müşriklere aittir. Onlar Allah izin vermeksizin kendiliklerinden bir takım şeyleri helâl ve haram kabul ediyorlardı. İşte Allah bunu bildirmektedir.»

Allah’ın hâkimiyetine tecavüz eden ve bununla birlikte kendi yanlarından uydurdukları hükümlerin Allah’ın hükmü olduğunu iddia eden bu sapıklar, ekinlerinden bir kısmını ve bazı hayvanları daha önce de belirttiğimiz gibi ilâhları için ayırdılar. Ve bu hayvanlarla, şu meyveleri yemenin haram olduğunu Allah’ın istediklerinden başkasının onları tadamıyacağını ileri sürdüler. Haddi zatında onları bu konuda bir karara sevkeden tabiatı haliyle kâhinler, mn-hod temsilcileri ve kabile reisleri idi. Tanrıları için adadıkları hay-

vanların M a i d e sûresinde isimleri belirtilen hayvan çeşitleri olduğunu ileri sürenler olmuştur. Allah: «Allah, “Bahiyro, Sn i be, Vasiyle ve Hâm’dan hiçbirini meşru, kılmamıştır. Fakat küfretmek* te olanlar Allah namına yalan söyleyerek O’na iftira ediyorlar Onların çoğunun ise akılları ermez»...1 Böylecc o hayvanlara hin meyi kendilerine yasak kılmamışlardır. Bir takım hayvanlara da «binerken, sağarken ve ke.serken Allah’ın adı anılmaz. Sadece ılAlı ların adı anılır ve ilâhlara adanır» diyorlardı. Bunu yaparken de Allah’a karşı iftira ediyorlardı.

Yine İ b n i C e r î r T a b e r î diyor ki: »Hak 7'rıd/d'-nın: “Bütün bunları Allah’a iftira ederek yaparlar” kavli şerefin*

gelince... Yani demek istiyorki bu putperestler kendi kendilerin* haram kıldıkları şeyleri ve söyledikleri sözleri Allah'a yalan at” ƒ ederek ve O'na batıl izafe ederek yapıyorlardı. Çünkü onlar km dilerinin haram kıldıkları şeyi Allah’a izafe ediyorlardı. Nitekim Hak Taâlâ, Yüce Kitab’ında onları bu şekilde tavsif etmiş ve /Kıydık’ lan şeyleri Allah’ın haram kılmış olmasını kesinlikle reddinin ak ya lanlarını meydana çıkarmıştır. Gerek Peygamber’ine, gerek ne ()'nn inananlara bu müşriklerin iddialarının mahiyeti itibariyle blhhik tün yalandan ibaret olduğunu haber vermiştir».

Bütün cahiliyyetlerde tekerrür eden cahiliyyet uslubu burada da gözümüze ilişiyor. Bir takım kimselerin her şeyin maddeden ibaret olduğunu söyleyecek^ kadar şımarıklığa varmadan önce... Bazı kimselerin de doğrudan doğruya Allah’ın varlığını inkara yeltenme  şımarıklığını göstermeden önce... Bir takım kimselerin  dinin sadece inançlardan ibaret olduğunu, hayata hükmeden siyasi,İktisadî veya İçtimaî bir nizama sahip olmadığını ileri sürmeleri cahiliyyetin en belli özelliğidir. Cahiliyyet üslubunun yeryüzüne dayalı bir nizamâ istinad ettiğini ve orada hâkimiyetin Allah’a değil, kullara mahsus olduğunu söyleyip te sonra dine saygılı olduğunu v cahiliyyet âdetlerinin pek çoğunu dinî kaynaklardan aldığını söyleyenleri gördüğünüz zaman cahiliyyet üslubunu idrak ederiz Ve anlarız ki bu üslup, umumen kullanılan üslupların en kötüsü ve en maharetlisidir. Bir zamanlar Allah’ın şeriatı ile hükmeden bir islam diyarı olan bölgelerde, beynelmilel haçlılarla âlemşümul siyonistlerin bu üsluba baş vurduklarını bugün acı acı görüyoruz:

«Allah yaptıkları iftiralara karşı onları cezalandıracaktır»...

1. Muide: 103.