Bu savaşta kâinattaki şer kuvvetlerin hepsi toplanıyor... İnsanlardan ve cinlerden şeytanlar... Toplanıyorlar ve müşterek bir plan hazırlamak üzere birleşip yardımlaşıyorlar. Müşterek gayeleri, peygamberlerin risaletinde tenessül eden hakka düşmanlık ve hak ile savaşmak. Bu plân içerisinde takip edilecek metotlarıda var... «Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldarlar»... Aldatma ve hile yollarına baş vurmakta birbirlerine yardımcı oldukları gibi, kendi aralarında da birbirlerini dolandırırlar. Haddi zatında bu görünüş, hakka ve hak ehline harb açmış her türlü şer topluluklarında rastlanan bir manzaradır... Şeytanlar kendi aralarında birleşirler, yardımlaşırlar, hatta sapıklık hususunda birbirlerine yardımcı olurlar! Ve hiçbir zaman birbirlerini hakka ve hidayete çağırmazlar. Şu kadar var ki hakka karşı düşmanlıkta, hakka karşı sıvaşmakta ve hakikat karşısında uzun bir çatışmaya girmekte birbirlerini destekler ve yaptıkları şeyi birbirlerine hoş göstermeye çalışırlar...
Fakat onlar bütün bu oyunlarında kendi başlarına değildirler.
Allah'ın engin iradesi ve takdiri çepeçevre sarmıştır onları. Allah’ın dilediğinden ve takdiri nisbetinde tatbikini irade buyurduğu şeylerden başka hiçbir hususa şeytanların gücü yetmez... İşte buradan bütün cihan kuvvetlerinin toplanmış olmasına ve şerrin birbiri üstüne binerek büyümüş olmasına rağmen, kayıtlı ve sınırlı oldukları ortaya çıkıyor. Aslında onlar dilediklerini diledikleri şekilde hiçbir engele ve kayda tabi olmaksızın yapacak güçte değiller. Diledikleri kimselere hiçbir şeyden çekinmeden istedikleri kötülüğü yapacak kudretleri yok. Nitekim zalim diktatörler kendilerine kul ve köle olan insanları kendi irade ve arzularına bende etmeyi çok severler. Ancak! Onların iradesi Allah’ın engin meşiyeti ile sınırlıdır. Onların kudreti Allah’ın takdiri ile mahduttur. Allah dostlarına imtihan sadedinde olmak üzere Allah’ın dilediği hususlardan başka hiçbir şeyde zarar veremezler. Ve her şeyin varıp döneceği nokta Allah’dır.
Şeytanların kararlaştırdıkları bir plân etrafında toplanmalarını gösteren manzara hak yâreninin duygularını kuvvetlendirse
gerektir. Çünkü onlar o plân ve metotların mahiyetini iyi biliyorlar... Ayrıca Allah'ın engin meşiyet ve kudretinin şeytanların plan ve projesini ihata edişini anlatan sahne de hak yârânının gönlüne güven ve huzur bahşetmesi, kafalarını ve kalplerini Allah’ın kahredici gücü ve geçerli kudretine iletmesi bakımından şayanı dikkattir. Bu sahne onları kâinattaki gerçek güç kaynağına gütürüyor ve İlâhi iradenin enginliğini vicdanlarda yerleştiriyor. Bunu gören hak ehli insanların pratik hayatlarında kendi metotlarını tatbik ede ede yollarına devam etmelerini, bundan önce de insanlının kalplerinde ve hayatlarında kendi yapılarını kurmalarını öğreniyor. Şeytanların düşmanlığına ve hilelerine gelince onu Allah'ın engin meşiyetine ve herşeye nüfuz eden takdirine bıraksınlar
«Rabbın dileseydi bunu yapamazlardı. Sen onları iftiraları İle başbaşa bırak»...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder