28 Mayıs 2016 Cumartesi

«Şayet o Allah’tan başkasının nezdinden gelmiş olsaydı, onda pek çok ihtilaf bulurlardı.»

görmüştür. Çünkü derinliğine mütalâa edilirse görülecektir ki meselede hâkimiyet hakkı mevzuu bahs olmaktadır. Peki bu hak kime aitti? ve beşer hayatını kim idare edecektir. Aynı zamanda mahkûmiyet (ubudiyet) te mevzuu bahsdir ki, bu kime yapılacaktır? Görülüyor ki, aynı hususiyeti ihtiva eden meseleler aynı metod ve aynı üslûblarla karşılanmaktadırlar.

Hak Teâlâ ne kadar güzel, ne kadar yerinde buyurmuş :

«Şayet o Allah’tan başkasının nezdinden gelmiş olsaydı, onda pek çok ihtilaf bulurlardı.»

Akâid meselelerine geniş yer veren sûre-i  r â f ile sûre-i E n ’ a m ’ın muhtelif konulardaki üsluplarını dikkatle incelediğimiz zaman, Kur’an’daki metod değişmezliğinin ehemmiyeti daha iyi anlaşılmaktadır. Zira konunun değişik olması, temel meselelerde cahiliyete karşı kullanılan metodun aynı olmasına engel teşkil etmez. ve tenzih ederiz bu Kur’an’ı inzal buyuran Allah’ı!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder