3 Mayıs 2016 Salı

«Hâşâ, O onların vasıflandırmalarından çok uzaktır, çok yücedir»...O, gökleri ve yeri yokdan var edendir. Ö’nun nasıl çocuğu olabilir? Zevcesi de yoktur. Her şeyi O yaratmıştır. Ve O, her şeyi hakkiyle bilendir.»..

Allah’ın hâşâ kızları olduklarını iddia ediyorlardı. Bununla beraber hiç birisi meleklerin neden dişi olacaklarını kavramış değildi. Bütün iddiaları İlmî bir esasa istinad etmiyordu. Ve bilmeden bu iddiaları ileri sürüyorlardı.

«Hâşâ, O onların vasıflandırmalarından çok uzaktır, çok yücedir»...

Sonra âyeti kerîme onların bu yalanını ve İlâhî hakikatlar konusundaki yalanlarını reddediyor ve onların bu düşüncelerini de karşılaştırarak karışıklıklarını açığa çıkartıyor.

YEGÂNE YARADICI


101 — O, gökleri ve yeri yokdan var edendir. Ö’nun nasıl çocuğu olabilir? Zevcesi de yoktur. Her şeyi O yaratmıştır. Ve O, her şeyi hakkiyle bilendir.»...

Bu varlıkları yokdan var edip en güzel şekilde meydana getiren zatın kendisine bir halef bırakmaya ihtiyacı olamaz. Halef bırakmak arzusu fanî insanlara mahsusdur. Zayıfların sığındığı ve yokdan var etme gücüne sahip olmayanların arzu ettiği birşeydir. Hem onlar yeryüzündeki çoğalmanın kanununu biliyorlar. Yeryüzünde bulunan her varlığın kendi cinsinden bir dişiye sahip olduğunu biliyorlar. Şu halde Allah’ın dişi bir arkadaşı olmadığına güre çocuğu nasıl olabilir. O yüce yaratıcı birdir ve tekdir. Benzeri hiçbir şey yoktur. Evlilik unsuru bulunmadan neslin devamı mümkün müdür? Değil. Bu bir gerçek. Fakat bu hareketleri onların düşünce seviyelerini gösteriyor. Ve âyeti kerîme onların yakın boyutlarından ve müşahedelerinden örnekler sunarak hitap ediyor onlara. Ve âyeti kerîme onları gerçeklerle yüzyüze getirirken her türlü şirk emaresini yok etmek için yaratılış meselesi üzerine daha çok eğiliyor. Yaratılmış olan biri ebediyen yaratana eş olmaz. Yaratıcının mahiyeti yaratılmışların mahiyetinden farklıdır. Ayrıca âyeti kerîme Hak Taâlâ’nın mutlak ilmi ile yüzleştiriyor onları. Halbuki buna karşılık onların ileri sürdükleri evham ve zanlardan başka hiçbir şeyleri yok:

«Her şeyi O yaratmıştır»...

«Ve O her şeyi hakkiyle bilendir»...

Daha önce âyeti kerîme müşriklerin, Alluh’ın oğullar ve kızlar edindiği cinlerden kendisine ortaklar tuttuğu şeklindeki düşüncelerini reddetmek için Allah’ü Taâlâ’nın her şeyin yaratıcı  olduğunu, cinleri de halkedenin O olduğunu açıkça belirtmişti, id'’ şimdi aynı gerçeğe bir kere daha eğiliyor. Ve belirtiyor kı Huzurunda boyun eğilmesi gereken, emrine itaat edilmesi inip edmı, O’na karşı kulluk vazifesinin ifa edilmesi gereken ve dm okıınk sadece kendisinin dininin kabul edilmesi gereken tek başımı O'du» O, her şeyi yaratandır, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur, O n dan başka hiçbir rab yoktur:

102 — «İşte rabbımz olan Allah. O’ndan başka hiçbir ilıllı yol» tur. Şu halde O’na ibadet edin. O, her şeyin üstünde mutlak bir ve. kildir»...

Yaratıcı olarak bir tek O bulunduğuna göre miılk s.dılbl da O’ndan başkası değildir. Tek başına yaratan ve yeganı’ mülk mı hibi olan zat aynı zamanda tek başına rızık verendir de. Yanılıld« rın yaratanı ve maliki O’dur. O, hiçbir ortağı bulunmayan ıniılkıin den dilediğine rızıklar insan eder. İnsanların elde ettikleri ve geçin* dikleri bütün rızıklar sadece Allah’a mahsus olan o mülkilen yelmektedir. Bu gerçekler açıkça yer edince... Yaratma, miılk sahibi olma ve rızık verme gerçeği kabul edilince bu gerçekle bu İlkle za ruri ve kesin olarak rububiyetin tek başına Allah’a ait olduğu ulu hiyet hassalarınm tek başına Allah’a has olduğu gerçeği de kemli liginden ortaya çıkar. Rububiyetin özellikleri; hâkimiyet, yüııellın ve herkesin boyun eğip itaat ettiği sulta, kulların üzerinde İm k il ği hayat nizamı ve bütün mefhumlarıyla ibadetin sadece Allolı İçin yapılması hususları yer alır.1 Teslim olmak emre itııul elim k vı hakka boyun eğmek de bu özellikler arasındadır.

Cahiliyyet devrinde Arap’lar bu kâinatı yaratanın Alkili ul duğunu insanları O’nun yoktan var ettiğini ve bütün kullun rızık landıranın Allah olduğunu inkâr ediyor değildiler. Aynen dlğeı cahiliyyet türleri de bu gerçeği hiçbir zaman bir bütün olarak lıı kur etmiş değillerdi. Sadece materyalist Grek filozoflarındım pek az bir kısmı müstesna. Bugün en geniş şekli ile yaygınln.şım ımıh ı yalist ekollerden hiç birisi Grek’ler zamanında belli değildi. Işkım.
I. Oıılııı geni* bilgi İyin Pııkİnlim IkIAiii C’cıııAıılı hınkımı UhIiuI M c v <1 u <1 i hu i K ıı r ' n ıı d ıı ıl ö r t lirim) mili dcgeıll enerine bııkıııı/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder