Bu birbiri içerisine girmiş olan girift bölümler canlı, müşahhas, hareketli, korkunç ve dehşetengiz bir manzarayla son buluyor. Zalimlerin teşkil ettiği bir manzara. Yani Allah’a yalan iftira eden veya gerçek olmadığı halde kendilerine vahiy geldiğini iddia eden müşriklerin teşkil ettiği bir manzara. Bir başka ifadeyle bu Kur’-aıı’a benzer bir kitap getirebileceklerini iddia edenlerin. Can çekişirken melekler ellerini uzatmış, alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız dedikleri ve ruhlarını talep ettikleri bu zalimlerin — ki, onların zulmüyle kabili kıyas olacak hiçbir zulüm yoktur— teşkil ettiği bir manzara. Onlar herşeylerini yerlerinde bırakmışlar ve Allah’a eş koştukları şeyler onlardan kaybolmuştur :
KORKUNÇ BİR SAHNE
93 — «Allah’a karşı yalan uydurandan veya kendisine bir-şey vahyedilmemişken “Bana vahyolundu”, “Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim” diyenden daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler can çekişirlerken melekler ellerini uzatmış : “Can verin, bugün Allah’a karşı haksız yere söylediklerinizden, O’nun Ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü alçaltıcı bir azâb ile cezalandırılacaksınız” derken bir görsen!..»
94 — «Onlara : “And olsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi, — size verdiklerimizi ardınızda bırakarak— bize birer birer geldiniz; varlığınızda ortaklıkları olduğunu sandığınız şefâatçılarınızı beraber görmüyoruz. And olsun ki, aranızda bağlar kopmuş, ortak sandıklarınız sizden ayrılmışlardır” denecek.»
Katade ve İbni Abbas (R.A.) dan varit olan rivayette bu âyeti kerîme Müseylemetül Kezzab, Secah binti Haris ve Esvet cl-Ansi hakkında nâzil olmuştur. Bunlar daha Resulullah hayatta iken peygamber olduklarını ileri sürerek kendilerine vahiy geldiğini iddia etmişlerdir :
«Bana vahyolundu.» «Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim» diyen ise İbni Abbas’ın rivayetine göre Abdullah bin Saad, bin Ebi Serh’dir. Abdullah müslüman olmuş ve Resulullah’ın vahiy kâtipliğini yapmıştı. Müminun süresindeki : ( ^ jl-iV t.iU- u*)j) âyeti nâzil olunca Resullah onu çağırmış ve yazdırmıştı. Yazarken ( »ILtiy ) Ayeti kerimesine gelince Abdullah insanın yaradılışı ile ilgili bu tafsilâta hayret etmiş ve ne yücedir o Allah ki, yaratıcıların en güzelidir demiştir. Resulullah (S.A.) da bana böyle indirildi buyurmuştur. Abdullah bunun üzerine şüpheye düşerek şayet M u h a m m e d (S.A.) doğruysa ona vahiy geldiği gibi bana da vahiy geldi. Şayet yalancıysa, ben de onun dediği gibi dedim diyerek irtidad etti ve müşriklere iltihak etti. İşte Hak Tabla nın bu ayeti kerîme’de : «Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğini« diyen odur.
Âyeti kerîme’nin bu zalim müşriklerin cezalandırılma m İnam sunda gözler önüne serdiği manzara gerçekten de son derece bot kunç, dehşetengiz sahneler ihtiva etmektedir. Bu zalimleı nekerâlı halinde can çekişirlerken Melekler onlara azap ile ellerini ıı/nlıı larken, onlar da ruhlarının çıkmasını talep ederek ynlvni ı.vm İni Âyeti kerîme’de kullanılan ifade bile bu korkunç ve delmeli ngl-manzaraya ayrı bir ürperti veriyor :
«Bu zalimler can çekişirlerken melekler ellerini ır/.ııtnıı^ t verin, bugün Allah’a karşı haksız yere söylediklerinizden, <>nıın âyetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü alçaltın bir n*ı«|» H* <• zalandırılacaksınız” derken bir görsen...»
Allah’a karşı büyüklenmenin cezası alçaltıcı azaptan ImujIui im olabilir. Allah’a karşı yalan söylemenin cezası bu rüsvayllkleıı l> < ka nasıl olabilir. Bütün bunlar manzaraya ayrı bir ürperti havanı veriyor, insanı dehşetten titretme, sıkıntı, acı ve ıstırab hıçkırık bu ı tutuyor. Sonra da tekzip ettikleri Allah’ü Taâlâ tarafından gelen tevbih. İşte onlar şu anda huzuru İlahîde bulunuyorlar ve Al İnli "iı ları sıkıntı ve acı dolu bir sahne içerisinde karşılıyor :
«And olsun ki, sizi ilk defa yaratığımız gibi bize teker lekeı geldiniz»...
Sizin yanınızda sizden başka hiç kimse yok. Siz Rnbbınızın huzuruna toplu toplu değil, teker teker çıkacaksınız. Nitekim o m
https://www.youtube.com/watch?v=V5reBASEtA8
YanıtlaSil