14 Nisan 2016 Perşembe

Onların yüz çevirmesi sana ağır gelince, eğer gücün yeri delmeye veya göğe merdiven dayamıya yetmiş olsaydı, onlara bir mucize göstermek isterdin. Allah dileseydi onları doğru yolda toplardı. O halde sakın bilmiyenlerden olma!..

33---Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz.
onlar hakikatte seni yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

34 — Andolsun, senden önce nice peygamberler yalanlandı ve kendilerine yardımımız gelene kadar yalanlamalarına ve sıkıştırılmaya katlandılar. Allah’ın sözlerini değiştirebilecek yoktur; and olsun ki: Peygamberlerin haberi sana da geldi.

35 Onların yüz çevirmesi sana ağır gelince, eğer gücün yeri delmeye veya göğe merdiven dayamıya yetmiş olsaydı, onlara bir mucize göstermek isterdin. Allah dileseydi onları doğru yolda toplardı. O halde sakın bilmiyenlerden olma!..

36 — Ancak kulak verenler daveti kabul ederler. Ölülere gelince, onları Allah diriltir ve sonra hepsi O’nun huzuruna çıkarılırlar.

37 — «O’na Rabbinden, bambaşka bir âyet indirilseydi ya!..» diyorlar. De ki: «Doğrusu Allah öyle bir mucizeyi indirmeye kadirdir. Fakat çoğu bilmezler»...

38 — Yerde yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer toplulukturlar. Kitapta biz hiç bir şeyi eksik bırakmadık; sonra hepsi toplanıp Rablerine getirileceklerdir.

39 — Âyetlerimizi yalanlıyanlar, karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu doğru yola koyar.»



*♦

ALLAH IN KANUNU

Sûrenin coşkun akış ve üslubu içinde söz Hz. Peygamber'e İntikal etmektedir. Allah’ü Taâlâ onun gönlünü alıyor, kavinin in kendisini yalanlamasına karşılık O’nun doğru ve emin yolda olduğunu tekid ederek teselliye çalışıyor. Kavminin O’nu yalanlama-hi; hakikaten onu yalancı zannettiklerinden ötürü değildi. Asıl -a-hep ve gayeleri Allah’ın âyetlerini ısrarla inkâr etmek ve ona kuı yı çıkarak îmandan kaçınmaktı. Allah’ü Taâlâ Resulüne, kendin!» don önceki peygamber kardeşlerinin de aynı şekilde yalanlayıp m kıştırıldıklarını; fakat sabır ve tahammül etmelerinin semereni ola rak değişmez kanun ve nizamları gereğince Allah’ın nunreM'nlıı nihayette kendilerine yetiştiğini de ifade etmektedir... Uu tatmin edici teselli ve güveni verdikten sonra, peygamberlik haklımdaki büyük hakikata temas etmekte, peygamberliğin, ancak Allah’ın takdir ve iradesine göre cereyan ettiğini, peygamberin ise onu tebliğ edip açıklamaktan başka bir görevi olmadığını beyan etmek t idir... Her şeyin mutlak yaratıcı ve yürütücüsü muhakkak ki, Allah'tır. Peygamber ise Allah’a hiç bir teklifte bulunmadan, hududu bir adım bile geçmeden yalnız O’nun emrine uymakla mükelleftir.

Hu peygamber, Hz. Muhammed dahi olsa yine yalan-edıırın -—veya umum insanların— tekliflerine ve sözlerine kulak anmaması, peygamberlik dâvûsım isputlamuk üzere bir takım de-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder