19 Nisan 2016 Salı

Resulullah’a gelerek demişlerdi ki: «Biz istiyoruz ki kendi meclisinde bize de yer ayırasın. Ve böylece Arap’lar bizim üstünlüğümüzü orada öğreneler. Çünkü Arap elçileri senin yanına geliyorlar ama biz onlarm bizi şu kölelerle birlikte görmelerinden utanıyoruz. Binaenaleyh biz senin yanına geldiğimiz zaman onları yanımızdan kaldır, biz gittikten sonra arzu edersen onlarla otur.» Efendimiz peki dediler. Bunun üzerine onlar: «öyleyse bunu bildirir bir yazı yaz bize» dediler.

da Ebu Zübeyd anlattı. O da Eş Asden ve Şali-hiden, tbni Mesud’un şöyle dediğini rivayet ettiler: Kureyşli-lerden bir topluluk Resulullah’la karşılaşmışlardı. Peygamberin yanında Süheyb bin Rumî, Ammar bin Yasir, Bilâlî Habeşî, Habbab bin İred gibi bir takım kimsesiz müslümanlar yer alıyorlardı. O Kureyş’li topluluk: «Ya

Muhammed, kavminden bunlara mı razı oldun? Aramızdan Allah bunlara mı ihsanda bulundu? Biz bunlara mı uyacağız? dediler ve ilâve ettiler. Onları yanından kov. Belki onları kovunca biz sana uyabiliriz.» Bunun üzerine Hak Taâlâ bu âyeti kerîmeyi inzal buyurdu:

«Sabah akşam, Rablerinin rızasını isteyerek O’na yalvaranları kovma. Onlarm hesabından sana bir sorumluluk, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki onları kovarak zulmedenlerden olasın»...

«Böylece, “aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?» demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?»...

T a b e r î diyor ki: Hüseyin bin Amr bana anlattı ve dedi ki: Bana babam anlattı. Ona da E s b a t anlatmış. O da S ü d d î ’den, o da Ebu Said Ezdî ’den, o da Ebu Nü-k u d ’dan, oda Habbab bin Ered ’den, Habbab bin Er e d bu âyeti kerimenin sebebi nüzulü hakkında diyor ki: Tein i m kabilesinden Akra bin Habis ile, Fizar kabilesinden Üyeyne bin Hısn geldiklerinde peygamberin Bilâl, Süheyl, Ammar, Habbab ve müminlerin kimsesizlerinden bir toplulukla oturmakta olduklarını görmüşlerdi. Bunları görünce küçümsemişler ve Resulullah’a gelerek demişlerdi ki: «Biz istiyoruz ki kendi meclisinde bize de yer ayırasın. Ve böylece Arap’lar bizim üstünlüğümüzü orada öğreneler. Çünkü Arap elçileri senin yanına geliyorlar ama biz onlarm bizi şu kölelerle birlikte görmelerinden utanıyoruz. Binaenaleyh biz senin yanına geldiğimiz zaman onları yanımızdan kaldır, biz gittikten sonra arzu edersen onlarla otur.» Efendimiz peki dediler. Bunun üzerine onlar: «öyleyse bunu bildirir bir yazı yaz bize» dediler. Habbab diyor ki: Hazrcti peygamber bir suyfa istedi ve 
A 1 i ’ yi çağırarak
yazmasını bildirdi. Biz de bir kenarda oturuyorduk. Birden 
C i b r i 1 - i Emin şu âyeti kerîmeyi inzal buyurdu:

«Sabah akşam, Rablerinin rızasını isteyerek O’na yalvaranları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki onları kovarak zulmeden lerden olasın»...

«Böylece, “aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?” demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?»...

«Âyetlerimize îman edenler sana gelince, onlara: “Size noIAiii olsun. Sizden kim bilmeyerek fenalık işler de arkasından tcvhe eder ve nefsini düzeltirse, Rabbiniz ona rahmet etmeyi kendi üzerine ul mıştır. O, G a f û r’dur, R a h î m’dir” de»...

Bunun üzerine Resulullah (S.A.) elindeki sayfayı bir knııııu bıraktı, sonra bizi çağırdı. Yanma vardığımızda şöyle diyordu «Selâm olsun size Rabbiniz merhamet etmeyi kendi üzerine alıtnşlıı •• Bunun üzerine biz onunla birlikte otururduk. Kalkmak isledİKİ *«■ man o kalkardı ve bizi olduğumuz yerde bırakırdı. Bunu nıüteııltl ben K e h f sûresindeki şu âyeti celîle nazil oldu:

«Sabah ve akşam Allah’ın rızasını dileyerek Rublenin ılım eden kimselerle beraber nefsini sabırlı tut. Dünya hayatının «oMl nü arzu edip de gözlerini onlardan başkasına çevirme.»

Habbab diyor ki: «Bundan sonra Resulullah bizimle birlikle otururdu, kalkması gereken saat gelince biz kalkar, oıııı yalnı/ lııı tıkırdık, böylece o da kalkardı.» 1

Yine bundan sonra Resulullah onları gördüğü zaman öııee on lara selâm verirdi. Ve buyururdu ki: «Hamdolsun O Allah'a lıl be
I. t b n i K e s î r tefsirinde bu hadîsin peşinden hemen şöyle diyor ; «Vc bit «ıııİp bir hadîstir. Çünkü âyet M e k k e 'de nazil olmuştur. Akrft blıı Un his ile U y e y n e ise ancak Hicret'ten bir sene sonra müslüman ölmüşündü • Nr var ki ben bu ifadeye bir şekil veremedim. Çünkü o iki kişinin söyledikleri »ü/lcı kı sinlikle müslüman olmadan önceki devrelerine aittir. Zira müslüman olarak bu »ü/lnl söylemeleri imkân dışıdır. Binaenaleyh bu rivayetle onların hicrctlen soıırıı ınllslllııuın olmaları konusu arasımla bir çatışma bahis mevzuu değildir. Dolayısıyla o gün, so/lm kabul edilmediği için müslüman olmamışlardır.
l-'îzılâl il Ktır'ıııı, C: 5
l<: n

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder