6 Nisan 2016 Çarşamba

“Allah, bir insanı peygamber olarakmı, gönderdi?” demeleridir.

Fakat bu portrenin burada sunulan tarzda tasvir edilmesi birçok gayeyi ifade etmektedir. Aslında bu portre çok kere rastlanılabilen tiplerin gerçek yönünü temsil etmektedir.

Bir kere bu portre bu âyetlere karşı gelen kimselere bizzat kenti ı tutumlarının şenaatim, çirkinliğini ve kötülüğünü mücessem hiilde ifade etmektedir. Tıpkı çirkin bir yüz yapısına sahip kötü bir çehreye malik birisinin karşısında aynayı tutup kendisini bu aynada görerek, çirkinliğini farkedip hacîl düşmesini temin etmek gibi... Burada çizilen portre müminlerin iç âleminde müşriklerin dönekliğine ve inkârcılarm inkâr hâletine karşı bir duygu coşturuyor. Ve gönüllerinin Hak üzere sebat etmelerini sağlıyor. Bunun üzerine çevrelerini saran yalan, inkâr, fitne ve eziyet çemberi karşısında «sin müteessir olmuyorlar. Ayrıca bu portre Allah’ın hilim sıfatındaki tecelliyatını gözler önüne seriyor. Hâlim olan Allah o ynlanlayıcı döneklerin bu hareketlerine karşı, bu gülünç inatlarına ve kötü direnmelerine karşı hemen harekete geçmiyor. Bütün bu Ayetler İslâm cemaatının bu Kur’an-ı Mübîn silâhı ile müşriklerin karşısına çıkarken giriştikleri savaştaki hareketi ve teçhizatı ifade eder.

Bundan sonra âyeti kerîme müşriklerin bir başka buluşlarından tipik örnekler anlatmaya devam ediyor. Bu hareketlerinde inat-ç 111 k açıkça belirdiği gibi cehaletleri ve kötü düşünceleri de ortaya çıkıyor. Bir de bakıyorsunuz ki onlar Allah’ın Resulüne Hak dâvasını tebliğ konusunda eşlik eden bir melek göndermesini ve bu meleğin de yüce peygamberin Allah indinden gönderilmiş olduğunu tasdik etmesini istiyorlar... Âyetin devamında Hak Taâlâ bu isteğin basitliğini, meleklerin tabiatmı bilmemiş olmalarını Allah’ın peygamberler göndermesindeki değişmez kanununu farketmemiş olmalarını beyan ediyor. Ayrıca bu diledikleri şey yerine getirmemekle Hak Taâlâ’nın onlara ne kadar acıdığını beyan ediyor:

8 — «Ona bir melek indirmeli değil miydi? dediler. Bir melek indirmiş olsaydık iş bitmiş olurdu da onlara göz bile açtırılmazdı...

9 — Biz peygamberi melek kılsaydık bir erkek şeklinde yapardık da düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk»
********************************
Aslında o günkü müşrik Arap’lar doğrudan doğruya Allah’ı inkâr etmiyorlardı. Ancak Allah Rasulünün Hak indinden gönderilmiş olduğuna dair birtakım burhanlar görmek istiyorlardı. Ayrıca peygamberin kendilerine okuduğu bu kitabın da Allah nezdinden Hak olarak indirilmiş olduğu hususunda bir takım deliller istiyorlardı. Hatta bunun tesbiti için muayyen fikirler bile ileri sürüyorlardı. Şöyle ki Allah’ın bu peygamberle birlikte ona eş olacak dâvasını anlatan ve tasdik eden bir melek göndermesini istiyorlardı. Aslında bu istek Kur’an-ı Kerîm’in muhtelif yerlerinde varid olan benzer isteklerden sadece bir tanesidir. Nitekim buna benzer bir istekleri de İ s r a sûresinde varid olmuştur, is r a suresinde varid olan âyeti kerîme hem bu isteği, hem de bir önce geçen Ayeti kerîmede vasfolunan inatçılık numunesi birçok istekleri ihtiva etmektedir. Bütün bunların yanı sıra da kâinatla ilgili bir çok hakikatları ve gerçek değerleri bilmemeyi ifade etmektedir.

«Biz bu Kur’an’da, insanlara her misali, tekrar tekrar irad ettik. İnsanların çoğuysa nankörlükten, inkârdan başkasına razı olmadılar.

Onlar derler ki: bize yerden bir pınar fışkırtmadıkça, yahut senin hurmalardan, asmalardan bir bahçen olup ortasından güzel ırmaklar akmadıkça, yahut dediğin gibi, gök yüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe, yahut Allah ile melekleri karşımısa  getirmedikçe, yahut senin altundan bir evin olmadıkça, yahut göğe çıkmadıkça, sana hiç bir zaman inanmayız.

Bize gökten, okuyacağımız bir kitab indirmedikçe göğe çıktığına inanacak değiliz. De ki, Allah’ın şanı yücedir. Ben elçisi olan bir beşerden başka bir şey değilim.

Insanlara hidayet kaynağı olan (kitab) geldikten sonra onları imandan alıkoyan sebeb onların: “Allah, bir insanı peygamber olarakmı, gönderdi?” demeleridir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder