12 Haziran 2016 Pazar

Aslında Allah’a sığınma duygusu İnsanın fıtratında ve ruhunda mevcut olan bir duygudur. Bu duygu tehlike ve şiddet anında kâfir ruhlularda bile ortaya çıkar

FlZILÂL-İL KUR’AN
Cüz: 9
228

dırsın. Biz de o zaman sana inanalım ve seninle birlikte İsrailoğul-Iannı salalım». Hz. Musa Rabbma duâ etti ve Hak Teâlâ çekirgeleri kaldırdı. Ama onlar yine inanmadılar ve Musa peygamberle birlikte İsrailoğullarını salmadılar. Ekinleri topladılar ve evlere yığdılar. Dediler ki: «İşte ekinleri eve yığdık artık bir şey olmaz» Bunun üzerine Allah’ü Teâlâ onlara buğday kurdu musallat etti. Adam değirmene on kilo götürüyordu da ancak üç ölçek un getirebiliyordu. Bunun üzerine hazreti Musa ’ya «Rabbine duâ ette bizden bu buğday kurdunu da kaldırsın» dediler. O zaman hem Nana inanırız, hem de İsrailoğullarını seninle birlikte yollarız dediler. Hz. Musa duâ etti ve Allah onu da kaldırdı ama onlar yine inanmadılar. Bir gün Hz. Musa Fir’avn’ın meclisinde otururken kurbağa sesi yükselmeye başladı çevrede. «Sen ve kavmin bundan ne anlıyorsunuz?» diye sordu Musa peygamber Firavuna. «Ne olabilir ki bu, mühim bir şey değil» dedi. Akşam olunca » kadar kurbağa'fazlalaştı ki adamın çenesinin dibine kadar kurbağalar doluyordu ve konuşacağı zaman çenesini oynatınca kurbağaya değiyordu. Hemen Hz. M u s a ’ya koştular ve «bizim için Allah’a duâ et te üzerimizden şu kurbağaları kaldırsın da o zaman hem sana inanalım hem de İsrailoğullarını seninle birlikte salıverelim» dediler. Allah bunu da kaldırdı onların üzerinde ama yine de inanmadılar. Bundan sonra Hak Teâlâ da üzerlerine bir bela olarak kan yolladı. İçtikleri sular, kuyular, nehirler ve su kaplarının içinde ne kadar su varsa hepsi de yeni akmış kan haline geldi. Fir’avuna dert-h'iıdilcr. «Şimdi de kan doldu her tarafımız, içecek su bulamıyoruz» dediler. Fir’avun: «O, sizi büyülemiştir.» dedi. Onlar: «Nereden büyüleyecek bizi. Su içecek kaplarımızda bile kandan başka bir şey bulamıyoruz» diye karşılık verdiler. Bunun üzerine Musa peygambere koştular ve «Rabbine duâ et te bizim üzerimizden şu kan musibetini kaldırsın. Biz de o zaman sana inanalım ve İsrailoğulla-rını seninle birlikte salıverelim.» dediler. Musa peygamber Allah’a duâ etti de Hak Teâlâ üzerlerinden bu musibeti kaldırdı. Ama onlar yine de îman etmediler. Ve İsrailoğullarını da onunla birlikte salıvermediler.»...

Bunların hangisinin olup olmadığını yine en iyi bilen şüphesiz kı Alluh’ü Teâlû’dır. Bu âyeti kerîmede belirlilen tarz yukarıda an-
İMtılunlara tabiatı itibarıyla aykırı değil. Aslında bütün bunları •lıık Teâlâ kendi takdirine göre göndermiştir. Maksat muayyen bir devrede gelen muayyen bir topluluğu kendi kanunları uyarınca ya İm ulayıcıları azaplandırdığı tarzda onların da azaplandırılmış olduğunu belirtmektir.

Her ne kadar Fir’avn’un kavmi putperest bir inaca sahip idiysede, fasık olmaları yüzünden cahiliyete dalmışsalar da yine sıkıntıya düştükleri zaman Hz. M u s a ’ya koşuyor ve Rabbine dua edip te belayı başlarından defetmesini istiyorlardı. Bununla birlik hâkimiyeti eline geçirmiş olan grup yine de verdiği sözü yerine getirmiyor ve Musa peygamberin davetine icabet etmiyordu Çünkü onların hâkimiyeti temelden Fir’avn’ın insanların tanrısı olması esasına dayanıyordu. Dolayısıyla da Allah’ın rubulüyetin den korkuyor ve kaçıyorlardı. Zira onların bağlı bulunduğu sistemin ifade ettiği mana şu idi: Fir’avn’un hâkimiyetine dayanan bu İdari nizamda Allah’ın hâkimiyetine yer yoktur. Ama günümüzde ki modern cahiliyetin mensuplarına Allah ne kadar afetler gönderse de, verimlerini azaltsa da onlar yine Allah’a dönmek islemiyorlar Çiftçilerden bir grup bu nevi afetler karşısında Allah'ın kudretine sığındıkları zaman —aslında Allah’a sığınma duygusu İnsanın fıtratında ve ruhunda mevcut olan bir duygudur. Bu duygu tehlike ve şiddet anında kâfir ruhlularda bile ortaya çıkar Allah’ın üzerlerindeki bu belâyı def etmesi için Hakka yönelerek dua ettikleri zaman onlara yalancı ilim adamları hemen basarlar damgayı. Bu hareketlerinin hurafe olduğunu, aslı astarı bilinmeyen şeylerden ibaret olduğunu ve sakınmaları gerektiğini durmadan tekrarlarlar. Hatta fakir halk kitlesiyle alay ederler. Maksatları iman ruhuna sahip olan bu halkı putçuların küfründen daha şiddetli ve çirkin aşağılık bir küfre iletmektir.

Ihından sonra Allah’ın, yalanlayanlar hakkında koyduğu kaim na uygun olarak tecelli eden önce sıkıntı ile denenip, sonra bolluk la ı(ııt.ihan edildikten sonra meydana gelen vakıa bir netice halinde beliriyor. Hak Teâlâ gerek Fir’uvn’a, gerekse erkânına bir müddet mühlet verdikten sonra birden mahvediyor ve yeryüzünde güçsüz kalmış, ama Habretmiş olun müminlere olan vaadini tuhukkuk el

1 yorum:

  1. Her ne kadar Fir’avn’un kavmi putperest bir inaca sahip idiysede, fasık olmaları yüzünden cahiliyete dalmışsalar da yine sıkıntıya düştükleri zaman Hz. M u s a ’ya koşuyor ve Rabbine dua edip te belayı başlarından defetmesini istiyorlardı. Bununla birlik hâkimiyeti eline geçirmiş olan grup yine de verdiği sözü yerine getirmiyor ve Musa peygamberin davetine icabet etmiyordu Çünkü onların hâkimiyeti temelden Fir’avn’ın insanların tanrısı olması esasına dayanıyordu. Dolayısıyla da Allah’ın rubulüyetin den korkuyor ve kaçıyorlardı. Zira onların bağlı bulunduğu sistemin ifade ettiği mana şu idi: Fir’avn’un hâkimiyetine dayanan bu İdari nizamda Allah’ın hâkimiyetine yer yoktur. Ama günümüzde ki modern cahiliyetin mensuplarına Allah ne kadar afetler gönderse de, verimlerini azaltsa da onlar yine Allah’a dönmek islemiyorlar Çiftçilerden bir grup bu nevi afetler karşısında Allah'ın kudretine sığındıkları zaman —aslında Allah’a sığınma duygusu İnsanın fıtratında ve ruhunda mevcut olan bir duygudur. Bu duygu tehlike ve şiddet anında kâfir ruhlularda bile ortaya çıkar Allah’ın üzerlerindeki bu belâyı def etmesi için Hakka yönelerek dua ettikleri zaman onlara yalancı ilim adamları hemen basarlar damgayı. Bu hareketlerinin hurafe olduğunu, aslı astarı bilinmeyen şeylerden ibaret olduğunu ve sakınmaları gerektiğini durmadan tekrarlarlar. Hatta fakir halk kitlesiyle alay ederler. Maksatları iman ruhuna sahip olan bu halkı putçuların küfründen daha şiddetli ve çirkin aşağılık bir küfre iletmektir.
    https://www.youtube.com/watch?v=4A_2Cz3RhE4&list=PLkfHFbBueve6YCNdDRIExA4yi_-F3ggP-&index=59

    YanıtlaSil