5 Haziran 2016 Pazar

«Musa: “Ey Firavn ben âlemlerin Rabbinin peygamberiyim. Bana Allah’a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbımızdaıı bir mucize getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder” dedi.»

İsrailoğulları ile ilgili hikâyeler gerek Mekke ’de, gerekse 
M e d î n e ’de inmiş bulunan âyetlerin bütünü içerisinde Kur’an-ı Kerîm’in otuzdan fazla yerinde zikri geçer. Ne var ki tafsilâtlı olarak anlatılışı sadece on sûrede varid olmaktadır. Bunlardan altısında son derece tafsilâtlı bilgiler verilmektedir. Ve işte A’raf Sûresinde varid olan bu hikâye tafsilâtlı olarak anlatılan kısımların ilkidir. Hem de en genişi. Ne var ki burada zikredilen bölümler Tahâ Sûresinde zikredilenlerden daha az yer kaplar.11

Hikâye burada firavn ile milletinin risalet müessesesini nasıl karşıladıklarını anlatarak başlıyor. Halbuki Tahâ Sûresinde Tur dağında Hz. Musa ’ya gelen seslenişle mevzuya girilmektedir. Kasas Sûresinde de aynı mevzu İsrailoğullarının sıkıntılı devrelerine rastlayan ^JVI usa Peygamberin doğuşundan söz ederek başlamaktaydı. Sûre-i celîîe mevzuyu kendi gaye ve hedefine uygun olarak Kur’an’daki hikâye üslubuna muvafık tarzda, uygun bir biçim içerisinde anlatarak başlıyor. Neticede dikkat nazarlarını peygamberi tekzip eden f i r a v n m ve kavminin akibetleri üzerine celbe-derek seyrine devam ediyor. Dikkat nazarlarının bir nokta üzerine teksifi mevzuun daha başında yer alıyor:

«Sonra peygamberlerin ardından M u s a ’yı âyetlerimizle firavn ve erkânına gönderdik. Âyetlerimize karşı haksızlık ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak»...

Daha sonra hikâyenin bölümleri ve sahneleri birbiri ardınca gelip geçiyor... Önce... Firavn ve erkânıyla yüzleştirme sahnesi yer alıyor... Sonra da İsrailoğullarının dönekliği, sapıklığı ve inhirafının yer aldığı sahneler sunuluyor.

Ne de olsa biz ilerde hikâyeyi tafsilâtlı olarak sunacağımıza göre burada sadece açık işaretleri ve umumî ilhamları üzerinde bir nebze duralım:

1 — Musa (A.S.) Firavn ve erkânıyla karşılaştığı zaman kendisinin âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu belirterek sözlerine başlıyor:      
«Musa: “Ey Firavn ben âlemlerin Rabbinin peygamberiyim. Bana Allah’a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbımızdaıı bir mucize getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder” dedi.»

Ayrıca bu âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş olan gerçeği HZ. Musa ile Firavn ’un sihirbazları arasında geçen hadiselerden sonra sihirbazların mağlûp olup Hz. M u s a ’ya inandıkları zaman söyledikleri itirafla da belirtilmektedir. Onlar Hz. Musa' ya inanırken âlemlerin Rabbına inanmış olduklarını izhar etmektedirler: «Sihirbazlar hep birden secdeye kapandılar. Âlemlerin Rabbına Musa ve Harun ’un Rabbına îman ettik, dediler»... Aynı gerçeği Firavn kendilerini korkunç azapla tehdit ettiği zaman da açıkça söylemektedirler. Bu tehdit karşısında onlar Ruhlarına yönelmekte ve gerek yaşarken, gerekse ölürken, gerek dirilirken, gerekse bütün meselelerinde Rablarına döndürüleceklerini açıkça ilan etmektedirler: «Onlar da biz ancak Rabbımıza döniip varacağız Sen Rabbımızın âyetleri gelince onlara îman ettiğimiz için bizden intikam almak istiyorsun. Rabbımız, bize sabır ver ve canımızı müslüman olarak al, dediler»...

Sonra Musa (A.S.) kendi kavmine gerçek Rablarını anlatırken birçok yerde sarfettiği sözlerde bu gerçeği dile getirmektedir. Firavn İsrailoğullarına yaptığı baskıyı artıracağını söylediği, erkeklerini öldürüp kadınlarını diri bırakacağını açıkladığı zaman M u s a kavmine: Allah’dan yardım dileyin ve sabredin Yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar, hayırlı akibet Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır» dedi.

Kııvnıi: «Sen bize gelmeden önce de, geldikten soma dıı « *ly< I çektik, dediler. Rabbımızın düşmanlarınızı yok etmesi ve yorytlfUb de sizi onların yerine geçirmesi umulur. O zaman nasıl hareket « ılı yeğinize bakacaktır, dedi Musa»...

Hz. Musa (A.S.) kavmi ile beraber Kızd denizi geçip ile hlı topluluğun yanına vardıkları zaman putların etrafında dikilen toplu Ilığa karşı İsrailoğullarının Hz. Musa (A.S.)’dan bu topluluğun llAln Itilıl kendilerinin de bir ilâhının olmasını istemeleri üzerine shylum-“lılılğu şu sözde de aynı gerçek dile getirilir: «Musa: Siz ııe kn dm dıı nılıil bir kavinısiniz. Onların taptıkları putlar bâtıl, yaptık İm ı Imlıııı şeyler boştur, dedi. Sizi âlemlere üstün kılınış olıııı Allah' dan İnişlin bir tanrı ıııı arayayım? dedi»... İşte bu hikâye İççi ı .mık yeı alan şu Ayeti kerîmeler Musa (A.S.)’nı getirdiği dinin ı;en d.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder