18 Haziran 2016 Cumartesi

Belâlarla denenmek şüphesiz ki Allah’ın kullarına olan rahmetlerinden bir rahmettir.«Onlardan sonra gelen kötü 'bir nesil Kitab’a mirasçı oldu. “Biz nasıl olsa affedileceğiz” diyerek Kitab’ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar. Yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da alırlar»...

diler yeryüzüne dağılınca muhtelif duygu ve düşüncelere sahip hareket ve metodlara bağlı kitleler haline geldiler. Onlardan bir kısmı salihlerdendi. Bir kısmı da bozgunculardan. Ve İlâhî inayet bazen belâlarla, bazen nimetlerle, bazen de sıkıntılarla üzerlerinde devam etti. Belki Rablarına dönerler de doğru yolu bulurlar ve doğru istikâmette yürürler diye :

«İyiliğe dönerler diye onları güzellikler ve kötülüklerle sınadık»...

Belâlarla denenmek şüphesiz ki Allah’ın kullarına olan rahmetlerinden bir rahmettir. İnsana her zaman İlâhî murakabeyi hatırlatır. Ve felâketle neticelenen, gurura sevkeden unutkanlıktan korur :

«Onlardan sonra gelen kötü 'bir nesil Kitab’a mirasçı oldu. “Biz nasıl olsa affedileceğiz” diyerek Kitab’ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar. Yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da alırlar»...

Musa peygamberden sonra gelen nesli müteakip gelmiş bulunan nesiller Kitab’a mirasçı oldular ve onu öğrendiler. Ne var ki kendi hareketlerini o Kitab’a göre ayarlamadılar. Kalplerinde onun tesirini hissetmediler. Bu akidenin mücerred olarak etüd edilen bir kültür kaynağı, ezberlenen bir bilgi dalı haline geldiği zaman alacağı bir durumdur. Onlar dünyanın geçici bir şeyi ile karşılaştıkları zaman hemen üzerine üşüşüverdiler. Sonra da bu yaptıkları hareketi tevile yeltendiler ve «biz nasıl olsa affedileceğiz» dediler. Ve işte böylece dünya malından geçici şeyler ellerine geçtikçe yeniden attılar kendilerini onun üzerine. Hak Teâlâ istinkarî bir sualle soruyor :

«Onlardan Allah’a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitab üzerine ahd alınmamış mıydı? Kitab’da onları okumamışlarmıydı?»...

Kitab üzere onlardan ahd alınmamış mıydı? Kitab’ı tevil etmeyeceklerine, hükümlere hile katmayacaklarına, Allah’a karşı yalnız gerçeği söyleyeceklerine dair söz vermemişler miydi?... Nc oluyor öyleyse onlara ki dünyanın geçici metninin üzerine atıyorlar kendilerini de «nasıl olsa affedileceğiz» diyorlar?... Ve bu sözlerini kendileri için bir delil ittihaz ederek Allah’ın kendilerini bağışlayacağmı kuvvetle savunuyorlar. Halbuki onlar çok iyi biliyorlar ki Allah ancak gerçek manada tövbe edenleri bağışlar. Fiilen günahlardan kaçınanları affeder. Onlarınsa böyle bir hali hiç göze çarpmıyor. Dünyanın geçici metaı ile ilgili bir şeyle karşılaştıkları zaman hemen ona dönüyorlar. Hem onlar bu kitabı incelemişler ve öğrenmişler de...

Evet, incelemişler... Ne var ki sadece incelemek, öğrenmek kalplere inmedikçe hiçbir fayda sağlamaz. Nice din bilginleri tanırız ki kalpleri dinden tamamen uzaktır. Onlar dinî etüdleıe dalarken Allah’ın kelâmının yerini değiştirmek, tahrif etmek, levil etmek ve hileye sapmak için etüd ederler. Kendilerini dünya nimetleri verecek olanların arzularına göre fetvalar çıkarmaya çalışırlar. Din için en büyük felâket dinî bir akide olarak değilde mücerred manada incelemek isteyenlerden, Allah’tan korkmayan ve sakınmayan bu din adamlarından gelmektedir :

«Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Daha aklınızı başınıza almayacak mısınız?»

Evet şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Allah'tan km kanların gönlünde en büyük ağırlık unsuru âhiret yıırdunuudm Uıı dünyanın basit metalarmdan, aldatıcı kötülüklerindi n l>n diğer ölçüsü korur mümini. Evet âhiret yurdu olmadan guiıüll» ı dng ru yolu bulmaz, hayat ıslah imkânı bulamaz. Hulılar lalIkAmelInl temin edemez. Beşeriyet hayatı saadet yüzü göremez Alili el duy gusu olmasa beşer ruhunda ısrarla arzulanan dünya im İnim nıın karşısında hangi ağırlık kendisini hissettirebilir? İnsanı lııımıhkrtı İlktim hangi şey alıkoyabilir? Zulümden hangi mania engelleyeli! Ilı ? İnsan ruhunda yer eden beşerî arzuların heyecanını hangi »hıv-gıı dındircbilir? Cinsî isteklerin deliliğini, şehvetlerin a/gınlıgım hangi kuvvet durdurabilir? Dünya hayatının bitmesi ile son lıııl mayaeak olan hayatî mücadelede insanın nasibine düşen şeyh i karşısında hangi duygu huzur verebilir ona? Hak ile bâtıl, hayırla yer arasındaki savaşta hangi engel durdurabilir insanı? Şerrin şı maııklıgı, bâtılın haddi tecavüz etmesi karşısında müminlerin < lm d*’i» kaçan dünya nimetleri önünde hangi duygu koruyabilir unu''

Hiçbir şey... Bu korkunç hengâmede, bu sursıntılı okyanusla değişen haller ve gelişen hadiseler karşısında insana ancak ftlıin l

1 yorum:

  1. Ne oluyor öyleyse onlara ki dünyanın geçici metninin üzerine atıyorlar kendilerini de «nasıl olsa affedileceğiz» diyorlar?...
    ***
    http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/05/seytanin-gizlendigi-kose-basi.html
    http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/05/ey-insanoglu.html

    YanıtlaSil