18 Haziran 2016 Cumartesi

İşte bu çırpınışdan dolayıdır ki hayat fesat bulmakta, nefisler bozulmak, âhirete îman duygusunun verdiği güven hissinden başka hiçbir şeyin yularını tutamadığı çılgınca delilikler başını alıp gitmektedir. Rüşvet furyası, bozgunculuk, tamahkârlık ve haddi tecavüzler yaygınlaşmaktadır. İhmal hastalıkları, umursamazlık illetleri ve hiyanet mikropları her sahaya yayılmaktadır...

duygusu bir huzur bahşedebilir, sebat verebilir. Ve Allah’tan korkanlar, ahdi sevenler, hak ile üstünlük sağlayanlar için şüphesiz ki âhiret daha hayırlıdır. Fitnelerin ve sıkıntıların karşısına hak ile dikilen ve hayırla duranlar için. Doğru yoldan hiç bir yere sapmaksızın azimle ilerliyenler, gönülleri yakın, içleri güven ve huzurla dolu olarak hareket edenler için elbette âhiret daha hayırlıdır.

Şüphesiz ki âhiret yurdu bir gaypdır. «Bilimsel sosyalist» propagandacıların gönüllerimizden, inancımızdan ve hayatımızdan silmek istedikleri ve bunun yerine kaskatı, kör, cahil ve inançsız bir düşünce sistemi olan «bilimsellik» uydurmasını sokmak isteyen kâfirlerin iddia ettiği gibi bilinmez bir âlemdir.

İşte bu çırpınışdan dolayıdır ki hayat fesat bulmakta, nefisler bozulmak, âhirete îman duygusunun verdiği güven hissinden başka hiçbir şeyin yularını tutamadığı çılgınca delilikler başını alıp gitmektedir. Rüşvet furyası, bozgunculuk, tamahkârlık ve haddi tecavüzler yaygınlaşmaktadır. İhmal hastalıkları, umursamazlık illetleri ve hiyanet mikropları her sahaya yayılmaktadır...

« G a y p » mefhumunun karşısında onu nakzedici olarak çıkarılan «ilim» mefhumu aslında on sekizinci ve on dokuzuncu asrın budalaca yobazlıklarından bir yobazlık örneğidir. Bizzat «beşer ilmi» bile bu yobazlıktan dönmüştür artık. Hele yirminci asırda bir takım cahil ve yobaz papağanlardan başka hiç kimse onları tekrarlamaz olmuştur. İnsan fıtratına karşı çıkan ve dolayısıyla da beşer hayatını fesada uğratan, insanlığın felâketini hazırlayan ve ölüm tehlikesiyle tehdit eden bir cehalettir bu. Ne var ki beşeriyeti her türlü hayat ve faaliyet sahasındaki temel dayanaklarından çekip çıkarmak isteyen korkunç siyonist projesidir bu. İnsanları en sonunda siyon protokollarına kolayca boyun eğdirmek için hazırlanmış bir plândır bu. Nitekim yeryüzünün muhtelif bölgelerinde siyonistlerin bilerek ve plânlı olarak dolaştıkları ve yerleştirdikleri sistemlerin mukallidi bir takım papağanlar şurada burada hep aynı şeyleri tekrarlayıp durmaktadırlar.

Hem âhiret dâvası ve takvâ kaziyycsi hayat ve akide ile ilgigili iki önemli kaziyye olduğu için Kur’an-ı Kerîm’in seyri dünya' nın mallarına ve basit metalarına üşüşen muhataplarına akılla hitap ediyor :

«Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Daha aklınızı başınıza almıyor musunuz?»...

Şayet onlarda arzu ve hevesler yerine akıl hâkim olsaydı ilim adı verdikleri cehalet yerine onu ortadan yok eden gerçek bilgi hakim olsaydı... Şüphesiz ki âhiret yurdu onların yanında bu dünyanın geçici metalarından daha iyi olurdu. Ve takva hem din İçin hem de dünya için en büyük hazine olarak devam ederdi

«Kitab’a sımsıkı sarılanlar ve namaz kılanlar için erir vnıdıl İliz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz».

Aslında bu ifade kendilerinden kitap üzere ahid alınan ve k| tabı öğrendikleri halde ona sarılmayan, onunla amel etmeyen, *" reket ve düşünce sistemlerinde onun hükmüne uymayım İn»vmİ v yaşayışları ile ona bağlanmayanlara tariz için varid olnuıkladıı f,l kadar var ki bu tarizin ötesinde âyeti kerîmelerin ifadesi nıulb kiyetini devam ettirmekte ve ifadesini bütün varlıklara ve <juılb ra teşmil ederek mükemmel bir enginlik sağlamakladır

( jj£-£_) kelimesinin lâfzî siğası gözle görülebilen ve İd • dllebilen bir mefhumu tasvir eder. Bu manzumdu kuvvet, olıtd yet ve kesinlikle sarılıp alman bir Kitap sahne:;! eaıılaiımııkladı Allah’ü Teâlâ’nın kitabına böylece sarılmasını eım el İlgi blı şekil \ İnatçılık yapmadan, döneklik etmeden, düşüklük göıdeiınede sarılmak... Şüphesiz ki ciddiyet, kuvvet ve kesinlik uyu şevdi İnatçılık, döneklik ve düşüklükse daha başka şevin (Ilı illi: şü| lıesiz ki kesinlik, kuvvet ve ciddiyet kolaylığı reddetme/ Ama (’ vıklığı reddeder. Geniş ufuklu olmaya karşı koyma/ Ama şııtıni ıl lığı kabul etmez. Realiteleri göz önünde bulundurmayı kütü I'"

, şılamaz ama, realitenin Allah’ın şeriatının hükmü olmasını reddi iler. Realitelerin de Allah’ın şeriatının mahkûmu olarak devai edip gitmesini ister. Kitab’a kesin, kuvvetli ve ciddi olarak san inak ile namaz ve ibadetler bu İlâhî nizamın İslah etmek için vn/<’ ilgi İki mctotdur. Bu ifadede kitabu sarılmakla ibadetin yunvui zikredilmesi muayyen bir manayı işar eder. Yani ifade einn k ı ter kİ; bu kitubın insanların huyutını İslah etmesi için huyida l>

1 yorum:

  1. Şayet onlarda arzu ve hevesler yerine akıl hâkim olsaydı ilim adı verdikleri cehalet yerine onu ortadan yok eden gerçek bilgi hakim olsaydı... Şüphesiz ki âhiret yurdu onların yanında bu dünyanın geçici metalarından daha iyi olurdu. Ve takva hem din İçin hem de dünya için en büyük hazine olarak devam ederdi
    http://namenstr8bredahollanda.blogspot.nl/2017/03/bu-gun-2017-bilim-ve-teknolojinin-acga.html

    YanıtlaSil